Spartacus
Vengeance 2 x 5
Yine
kan, yine dövüş, yine entrika ve yine muhteşem Spartacus! Andy Whitfield’i çok özlesem de rolünü hakkını vererek
oynadığına inandığım Liam McIntyre, kardeşlerini
ölüme terk etmeme kararını vererek serüveni devam ettirdi. Arenaya sadece iki
elimin parmak sayısını geçmeyecek kadar insanla giden ve orayı yerle bir
edebilen Spartacus ve takımına helal olsun. Tüm bölümü, bu cesaretleri
sebebiyle yüreğim ağzımda izledim.
Crixus’un hala yaşıyor olması, Gannicus’un dönmesi gibi dizideki güzel gelişmeler altıncı bölüm için sabırsızlandırıyor beni. Eğer Crixus, Naevia’ya kavuşabilmek için o kadar çaba harcadıktan sonra ölseydi, bu benim için çok büyük bir hayal kırıklığı olurdu zaten. İkisinin bu kadar çileden sonra bir araya geldikleri sahneyi heyecanla bekliyorum. Ilithyia’nın istediğini elde edememesi de ayrı bir güzel gelişme. Tabi buna sebebiyet veren, babasının ölümünü gerçekleştiren boşanmak istediği kocası Gaius. Yaptığı fazlasıyla iğrenç olsa da elindekileri koruyabilmenin tek yolu buydu. Ama çok iğrençti ya Gaius, Senatör Albinius’un başını, adamın altında sıkıştığı taş ile ezdi, ‘iuuvv’. Mira – Spartacus aşkının bölümden bölüme büyüdüğü de gözlerden kaçmıyor.
Dizinin başlangıcında, sonundan bir
kesitin sunulması her şeyi daha da ilginç hale getirmiş. İlk sahneden kana ve
dövüşe bir nebze de olsa doyuruyor insanı. Gerçi ben çoğu sahnesinde sürekli
‘iuuvv’ deyip gözüm yarı açık izlesem de hakkını vererek çekiyorlar diziyi.
Ancak yaklaşık son on dakikasında arenanın yandığı sahneleri pek beğenemedim.
Animasyon olduğu fazlasıyla belli. Bence bu kadar kaliteli bir dizinin bu yapay
sahnelerinin daha sahici olması gerekirdi. Bu bölümde bulduğum tek kusur bu. Onun
dışında bölüm gerçekten de muhteşemdi. Muhteşem kelimesi bence az bile
kalabilir. Finallere taş çıkarabilecek nitelikteydi. ‘Azad Edilen’ Gannicus ile
birlikte birlikte umarım dizi bu ayarını koruyabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder